7 Haziran 2016 Salı

PARTİ

 

Dünyanın en acayip yeri olabilirdi. Derin bir nefes alıp içimden tekrarladım: 'Normal, deneyimle değişen bir kriterdir' diye. Bu benim ilk partimdi. İçerde güvendiğim birkaç kişi vardı ve onlara 'bu gece çok büyük ihtimalle sadece gözlemci olacağım' diye sıkı sıkı tembihlemiştim. Ben onay vermeden kimsenin bana dokunmayacağını söylediler. Yine de biraz teşhircilikten zarar gelmezdi. İçeri siyah jartiyerli bir takımla girmiştim. 
Dünyanın en acayip yeri olabilirdi. Yaklaşık 50 kadar davetli vardı. Sanırım tek gözlemci bendim. Etrafımda büyük ve tahrik edici bir çılgınlık dönüyordu. Acı ve zevkle karışık insan sesleri kamçı ve tokat seslerine karışıyordu. Hayretimi gizlemeye çalıştım; bir yandan ıslaklığım giderek artıyor, yanaklarım kızarıyordu. Bir şarap alıp duvara dayandım. Güvenli bir mesafeden olanları izlerken çok şık, esmer bir kadın bana doğru yaklaştı; benim yaşlarımda olmalıydı. Garip bir çekiciliği vardı. 'Adın ne?' dedi. Gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. 'Eva' diye cevapladım. 'Dudaklarını yalayabilir miyim Eva?' diye sordu... Fikir bana bir an cazip gelse de kanıma yeterince şarap karışmamış olmalıydı. 'Henüz değil' dedim. 'O zaman en azından o küstah ağzını bununla kapatmama izin ver' dedi. Elindeki kırmızı topu tepkilerimi dikkatle izleyerek yavaşça ağzıma itti. Direnmedim. Kayışları arkadan bağlamasına izin verdim. Yanağımı hafifçe okşadı, 'Gürüşürüz Eva' dedi. 

Harika... Dunyanin en acaip yerinde olabilirdim ve artik şarap da içemiyordum. Üstelik etrafımı salyalarım  göğüslerime akarak izlemek zorundaydım. Çaresizce etrafa bakınırken onunla burun buruna geldim. Siyah bir takım elbise giymişti, çok güzel kokuyordu ve gözlerimin içine bakıyordu. Gözlerini çok yavaşça ağzıma ve göğüslerime indirdi, tekrar gözlerime çıktı...Kımıldayamıyordum. Sadece bakışlarıyla beni teslim almıştı. Bu gece gözlemci olmayacağımı hemen o an anlamıştım. Ne olursa olsun bu adamın önünde diz çökmeliydim. 

Bir peçeteyle göğüslerimi ve boynumu silerken 'Sen de mi partiden sıkıldın kedicik?' dedi. Gülümsedim.  Başımla evet işareti yaptım... 'Şimdi seni öpebilmek için ağzındaki topu çıkaracağım ama uslu durmazsan seni bağlamak zorunda kalırım' dedi. Yine başımla onayladım. Topun kemerlerini çözdü ve beni sertçe duvara yaslayıp öpmeye başladı. Birbirimizi ısırarak, inleyerek, uzun süre aç kalmış iki vahşi hayvan gibi öpüşüyorduk efendimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder